İşitme Problemlerinden Kaynaklanan Dil ve Konuşma Bozuklukları

  • Anasayfa
  • İşitme Problemlerinden Kaynaklanan Dil ve Konuşma Bozuklukları
Shape Image One

İşitme, konuşmanın temel unsurunu oluşturduğu için, konuşma ediniminden önceki dönemde, işitme sisteminde oluşan aksaklıklar dil ve konuşma gelişimini ciddi şekilde etkiler. Çünkü dil duyarak öğrenilir ve henüz anne karnındayken sesleri duymaya başlarız. Doğum öncesinde başlayan kayıt etme süreci doğumdan itibaren ivme kazanır ve çocuk hızla etrafında konuşulan dili anlamaya ve konuşmaya başlar.

İşitme kaybının teşhisi ne kadar erken yaşta sağlanırsa, tedavinin ve bireyin gelişimi o kadar sağlıklı olacaktır. Özellikle ilk iki yıl, çocuğun konuşmasını geliştirebilmesi için en önemli dönemdir. İlk 6 aylık dönemde bebekler yüksek seslere karşı irkilerek tepki verir, hatta ağlayabilirler. Bebeğin ilk tepkisi irkilme ve yaptığı işi bırakıp sesin geldiği yöne dönme refleksleridir. İşitme engelli bebekler bu tarz tepkiler veremez, sadece görüş alanı içerisinde olan hareketlere tepki verirler. 6-12 aylık bebekler ise çevrelerindeki basit konuşmaları anladıklarını göstermeye başlarlar. Örneğin tanıdık kişileri, eşyaları gösterir, kendisi de değişik sesler, heceler üretir. 12 aylıkken bir iki komutu (“el salla, alkış yap” denildiğinde) nasıl yapacağı gösterilmeden anlar ve yaparlar. İşitme engelli çocuklar bu tarz tepkiler gösteremez ve sürekli aynı tonlamada ses çıkarır, değişik sesler/heceler üretemezler. Ancak çoğu aile bebeklerinin konuşması iki yaşına geldiğinde, bekledikleri gibi ilerleme göremediklerinde şüphe duymakta ve teşhis konulana kadar çok önemli bir süre geçmiş olmaktadır. İşitme engeli tanısı mümkün olan en erken dönemde konulmalı ve konuşma eğitimi hemen başlamalıdır. Eğitime erken başlanıldığında dil gelişimlerinin yanı sıra sosyal, bilişsel gelişimleri de olumlu etkilenecektir.

Whatsapp
Hemen Ara